Kategori: oradan buradan
-
Şimdi İstanbul’da olsam…
Jeanne Moreau gibi sokaklarda volta atıyor olurdum… Arka planda da, kafamın içinde ya da kulaklıklarımda mutlaka Miles Davis’in Ascenseur pour l’Echafaud filmine yaptığı müzikler çalardı. Bu dağ başının en kötü yanı insanın ne yana yürüyeceğini bilememesi. Şehir hayatının ne gürültüsünü, ne kalabalığını, ne de karmaşasını, sadece uzun, avare yürüyüşlerini özledim.
Written by
-
Kuşadası kelebeği
Bu dağ başında boş zamanınız varsa ve aracınız yoksa yapabileceğiniz şeyler sınırlı. 28 Ocak’tan düne kadar tüm boş zamanlarımı bir açıkhava outlet alışveriş merkezinde boş boş gezerek geçirdim denebilir. Dün ise nispeten ilham verici bir plan ve bir araç çıkınca karşıma, evet demeden geçemedim. Böylece İstanbul’da olsam çok da merak etmeyeceğim Kelebeğin Rüyası‘nı Kuşadası’na birkaç kilometre…
Written by
-
Wishful thinking
Öyle bir yerde, hayatımın öyle bir noktasındayım ki bir sonraki adımda hayalini kurabildiğim tek şey inzivaya çekilmek. Denize karşı, akşam güneşinin altında trompet çalabileceğim bir yerde olduğumu düşünüyorum da… ne güzel olurdu…
Written by
-
Ben dağ başındayken…
Bir dağ başındayım, ondan sesim soluğum kesildi. Etrafım yesil dağlar, işi gücü dünyadaki su kaynaklarını tüketmek olan golf sahalarıyla çevrili. Günüm bir odacıkta onu, bunu, şunu nereden almalı, bu sorunu nasıl çözmeli sorularının cevaplarını aramakla geçiyor. Evden çıktığımda parlak Ege güneşi, bulutsuz Ege göğü ve buz gibi dağ havası karşılıyor beni. Sonra onları dışarıda bırakıp…
Written by
-
Korkunç Amerika
Son günlerde izlemem gereken, izlemek istediğim onca filmi bir kenara koyup kendimi American Horror Story dizisine teslim ettim. İlk sezonu geçen sene yayınlanan, bu sene herkesin merakla ikinci sezonunu takip ettiği dizi bizim evde daha yeni keşfedildi. İzleyenler anlayacaktır, keşfeder etmez tüm sezonu bitirmeden duramadık. Rosemary’s Baby‘den (Roman Polanski) Shining‘e (Stanley Kubrick) , oradan Kill Bill‘e (Quentin Tarantino) sinema sanatına…
Written by