Yazar: Y.

  • belçika notları 1/2

    brüksel’den birkaç müze gezmeden dönmek olmazdı. biz de daha önce başka kentlerde de karşımıza çıkmış olan ve meziyetlerinden bolca yararlandığımız turistik gezi biletlerinden almaya karar verdik. yanlış karar! brüksel’e gider de sadece müze gezmek için brussels card adı verilen bileti almaya kalkarsanız oldukça kötü bir karar vermiş olursunuz. öncelikle diğer kentlerdekinden farklı olarak brussels card…

  • deneysel müzik, "deneyen" piyanist

    dün akşam akbank sanat’ta (eskiden aksanat denirdi buraya, yanılıyor muyum? banka kendini iyice görünür kılmak istedi sanırım) seda röder’in listening to istanbul konserinin ilk yarısını izledik, dinledik. evet, sadece ilk yarısı, çünkü yeterince kötü bir etkinlikti. klasik müzik etkinliklerinin gediklisi olmadığımdan, bu alanın gerçek bir takipçisi sayılmayacağımdan seda röder’in kim olduğuna ilişkin pek bir bilgim…

  • haftasonu festivali

    dün akşamüstü bodig sanatçı kolektifi tarafından düzenlenen reBODyInG santralistanbul galeri 1’de portakal suyu ve beyaz şarap karışımından oluşan bir punch eşliğinde başladı. sadece 3 gün askıda kalacak yerleştirmeleri görmek için vakit sınırlı. bedenle empatiye imge ve ses üzerinden bir yaklaşım getiren yerleştirmelere yer verilen sergi bölümünde tolga tüzün’ün permanence isimli ses yerleştirmesi, aylin kalem’in armando…

  • izleyiniz! -7

    martyrs – pascal laugier. 2008 yapımı bir korku (dehşet!) filmi. üstünde çok fazla yazıp büyüsünü bozmak istemiyorum. korku filmleri ne kadar az şey bilirseniz hikayeyle ilgili, o kadar güzel izlenirler. bu da öyle işte. kurbanı başına gelecek her şeyden haberdar ettikten sonra asıl hikayeyi başlatan kurgusu, gülünesi bulduğumuz sahneleri bağladığı yerlerle uzun süre sessiz kalmamızı…

  • tickets

    2005 yapımı üç yönetmenli bir film. italyan yönetmen ermanna olmi’nin itici duygusal dramasını atlatabilirseniz karşınıza abbas kiarostami ve hemen ardından ken loach’un çektiği bölümler çıkacak. roma’ya doğru giden bir trenin içinde olup bitenler. herkesin gözünden ayrı bir hikaye.bu arada ken loach’un futbol fanatikliğine bir kez daha şahit olduk tickets sayesinde…