deli eder insanı bu hava, bu renkler

bu ne güzel hava! kış ne zaman başladı, ne zaman bitti anlamadık ve işte bahar yeniden karşımızda. açık söylemek gerekirse ben pek sevmem bahar mevsimini. bir sıcak bir soğuk olur (hele istanbul’da!), insan ne giyeceğini bilemez ve sonunda mutlaka bir hastalık yapışır yakanıza. neyse herkesin bayıldığı, orhan veli’yi deli eden, “eve ekmek ve tuz götürmeyi” unutmasına, “tüyden hafif hissetmesine” sebep olan bahar mevsimi geldi çattı.

biz de baharı gördüğümüz ilk gün soluğu santralistanbul’daki 20. yüzyılın 20 modern türk sanatçısı sergisinde aldık. hem ağaç, çimen, oksijen, huzur dolu bir gün geçirmiş olduk, hem de gözümüz, gönlümüz açıldı sergideki 400’ü aşan yapıt sayesinde. papko / önder kocabeyoğlu koleksiyonunda bulunan yapıtların sergilendiği serginin bir önemli yanı da küratörlüğünü ferit edgü’nün yapması ve sergide yer alan ressamların portre fotoğraflarının ara güler’e ait olması. geçen yılki yüksel arslan sergisine göre oldukça küçük sayılabilecek sergi insanı coşkuyla dolduran yapıtlarla dolu.

çok katlı müzelerdeki sergiler genelde en üst kata asansörle çıkıp yürüyerek aşağıya inme yönetemiyle gezilir diye kafamızda yer ettiğinden, santralistanbul’daki sergiyi de bu şekilde gezmeye başladık. üç kaya yayılmış koleksiyonun en üst katı en renkli, bakmaya doyulmayan, insana dokunan resimlerin yer aldığı kattı. türk resminin figüratif dönemini fikret muallâ, abidin dino, mehmet güleryüz, ömer uluç, yüksel arslan, alaattin aksoy, komet gibi ressamların renkleriyle ve çizgileriyle dile getiren bölümde sergilenen 136 resim karşısında gerçek bir büyülenme yaşadım. büyük bir resim geleneğinden, yaratıdan, bir dehadan bahsetmemek imkansız bu resimleri gördükten sonra. muallâ’nın kırmızıları, mavileri, sarıları, o uçup gitmeye ya da çerçeveden çıkıp yanınıza gelmeye hazır figürleri; dino’nun birbirine dolanmış ellerdeki, parmaklardaki ustalığı, sadece imzasındaki büyü; aksoy’un gökyüzüne yayılmış, tuhaf, ilahi, yüzleri, gözler meyvelerle dolu insanları; ömer uluç’un sanki boyalar tuvale sadece fışkırtılarak oluşmuşa benzeyen dolgun vücutları, koca kulaklı kedileri beni çok uzaklara götürdü.

serginin bir alt katı paris okulu soyut türk ressamları başlığı altında figürden kaçmaya başlama, soyuta yönelme girişimlerine, en alt katı ise tamamen soyut ve günümüz resmine ayrılmış. üstten ikinci kata indiğinizde önünüze çıkan, gözünüzü alan ilk resim fahrelnisa zeid’in sarılara bürünmüş kocaman gözlü bir çocuk resmi gözünüzü alacak. bu ıslak bakışlı çocuk için defalarca düşülebilir santralistanbul yollarına.
sergide günümüz resminiyse burhan doğançay’ın kurdelalı, duvarlı tuvalleri, adnan çoker’in uzay çağı resimleri ve ferruh başağa, mübin orhon gibi isimler temsil ediyor. ne yazık ki bu resimlerin hiçbiri en üst kattakilerin rengini, ruhunu, çekiciliğini, büyüsünü geri getiremiyor. sadece değişim mi var burada, yoksa gelişim denen şey de bu mu?…

sergiyi açıldığı ilk sabah gezdiğimizden belki, bizimle birlikte gezenleri birilerine benzettik: mehmet güleryüz, vivet kanetti ve koleksiyonun sahibi önder kocabeyoğlu. eğer gözlerimiz ve kulaklarımız yanılmıyorsa kocabeyoğlu yanındaki arkadaşlarına serginin haziran ayına kadar süreceğini söyledikten sonra duvarlarının ne kadar boş kaldığından, resimleri ne kadar özlediğinden söz ediyordu. bense bu kadar resimle aynı ortamda yaşamayı düşünemiyorum bile. işi gücü bırakıp bütün gün duvarlara baka baka gündüz düşlerine dalmamak imkansız!

santralistanbul’daki müzenin giriş bölümü de yeniden düzenlenmiş ve bir müze dükkanı açılmış bu arada. tasarım harikası müze zımbırtılarına ilgi duyanları cezbedecek cinsten çantalar, defterler, takılarla dolu etraf. ve de artık bilgi üniversitesi mezunları ve öğrencileri müzeye ücretsiz giremiyorlar. kötü haberi sona sakladım, kusura bakmayın :)

Comments

“deli eder insanı bu hava, bu renkler” için 2 cevap

  1. Anonymous Avatar
    Anonymous

    Çok güzel bir yazı olmuş sergiyi gidip göresim geldi! Teşekkür ederiz

  2. chloé Avatar

    teşekkürler! gerçekten görülesi bir sergi…

Anonymous için bir cevap yazın Cevabı iptal et