Geçmişte yaptıklarımızın sorumluluğunu alacak kadar cesur muyuz? Sıra itiraf etmeye, arkadaşlarımızla paylaşmaya, hatta mikrofon arkasında yüksek sesle söylemeye geldi mi ne kadarını üzerimize alabiliriz? Ve buradan yola çıkarak, elbette, asıl soru: ne kadar kötüyüz? Dedikodu, yani bir başkasının kötülüğünü anlatmak kolay iş. Hele ki onun kim olduğunu belli etmeden anlatmak en kolayı. Peki ya birisi sizden belli belirgin bir şekilde ve tam da sizin önünüzde bahsederse? Ya sadece yaptığınız yaramazlıklar değil, sizi en çok üzenler, “yumuşak karnınız” da konu edilirse? Savunmasız kalınca tepkiniz ne olur? Saldırganlaşır mısınız, altınıza mı yaparsınız korkup, çekingenleşir misiniz, yoksa her şeyi tekrar düşünmeye mi başlarsınız? İnsan kaç saatte, kaç dakikada teslim olur içindeki hayvana?
Bu hafta sonunun bahsedilmeyi hak eden tek etkinliği İlyas Odman, Melih Gençboyacı, Kimmy Lingvoet ve Christina Flick’in elinden çıkma Countdown oldu. Productiehuis Rotterdam ve Perform2012’nin ortak yapımı olan Countdown masum dedikodu oyunu gibi başlayıp acımasız gerçeklerin su yüzüne çıkmasıyla sonlanıyor. Aslında insan olarak tüm amacımız kırıp dökmek, üste çıkmak, zayıf halka olmadığımızı göstermek…
İstanbul’da ya da Avrupa’da bir yerlerde, yakalayın, izleyin. Samimi ve gerçek (!) bir performans sizi bekliyor.

chloé için bir cevap yazın Cevabı iptal et