yaşlı babalar ve dertli kızları

she she pop’tan testament münih’te izlediğim son gösteri oldu. she she pop şu sıralar almanya’dan çıkan en popüler tiyatro topluluklarından biri.

aile ilişkilerini ele alan oyunlar inanılmaz popüler. zackary oberzan’ın ağabeyi gastor oberzan ile ilişkisini, çocukluğundan bugüne oynadıkları bir film oyunu üzerinden anlattığı your brother. remember? “aile oyunları”ndan sadece biriydi. she she pop’un testament‘i baba-kız ilişkisine yoğunlaşarak bunlardan bir başkası oluyor, tıpkı gob squad’ın bir türlü izleyemediğim before your very eyes oyunu gibi. ismi eğlenceli (she she pop derken dilinize yapışan ş sesi keyif veriyor), 3 saati bulan süresiyle oyunu az biraz sakızımsı, gerçekten babalarıyla aynı sahneyi paylaşan kızlar seyirciyi yürekten yakalayıcıydı. ah bir de 3 saat boyunca almanca dinleme ve üstyazı takip etme derdi olmasaydı belki daha çabuk geçer giderdi süre. ama öyle olmadı. oyunun başı ve sonunda sahneye takılı kalan gözlerim aralarda hülyalara daldılar. she she pop ne olursa bir kammerspiele değil ne de olsa!

testament shakespeare’in kral lear oyununun bir uyarlaması kaba tabirle. sahnenin bir köşesinde yer alan ve oyuncuların arada bir başına geçip sayfaları kaydırarak, istedikleri yerin altını çizerek ya da karalayarak yorumladıkları bir tam metin var ki kral lear eserine ait. metnin durduğu köşe, sıkıştıkça, hatırlamak istedikçe başvurulan bir yer. metnin tam karşı köşesinde bulunan üç koltuk-kamera sistemiyse oyunun babalarına ait. koltuklarına oturup kameralarını çalıştırdıkları anda yüzleri sahnenin tam arkasındaki çerçevelerde beliriyor. etkileyici bir sahne tasarımı. oyuncuları bedensel aktiviteleriyle değil ama mimikleriyle seyirciye yaklaştırıyorlar. üç yaşlı oyuncunun başrolde olduğu düşünülürse uzun bir oyunda tempoyu düşürmemek ve hareketi baki kılmak adına bulunabilecek en iyi yöntem belki de.

kendinizden bir şeyler bulduğunuzda hüngür hüngür ağlamanıza sebep olabilecek bir oyun. konu hassas ne de olsa. babalar ve kızları, yapılan hatalar, beklentiler, hayal kırıklıkları… üstelik bir aşk ilişkisindeki gibi hayatın belli bir dönemini kapsayan bir durum değil söz konusu olan, atsan atılmaz satsan satılmaz bir aile ilişkisi. dolayısıyla bir sorun varsa bunu bir kambur gibi tüm bir ömür boyu sırtınızda taşımak, hesaplaşmak söz konusu. bu nedenle oyunun sonlarına doğru burunlar bolca çekilir oldu. bense, kendime yakın hissedemediğimden bu durumu, görselliğe derinlemesine daldım ve babalar ve kızlarının yaptığı “hatalar-pişmanlıklar-beklentiler-hayal kırıklıkları listeleri”nin içime verdiği sıkıntıyla güç bela baş etmeye çalıştım. she she pop zackary oberzan’dan çok farklı bir dil seçmişti ilişkileri didik didik etmek için, şikayetin ve duygu sömürüsünün dilini ve ben o salonda dördüncü duvarın olduğu yerde durup bir ağlama duvarına dönüştürülmekten hoşlanmadım. tiyatro daha incelikli bir sanat olmalı. she she pop testament ile gözümü güzelce boyadı evet ama kandırmayı başaramadı, belki bir dahaki sefere, kim bilir?

Comments

“yaşlı babalar ve dertli kızları” için bir cevap

  1. Anonymous Avatar
    Anonymous

    Teşekkürler bu yazı için, keşke İstanbul'da da seyredebilsek.

Yorum Yapın