istanbul’da sanatsal yoğunluk!!!

oradan oraya koşturuyoruz. neredeyse kilo verdim bile diyebilirim. istanbul’a döndüm ve kendimi bambaşka bir dünyanın göbeğinde buldum. dün akşam salt, art beat ve babylon, bu akşam arter ve galeri non, yarın pilot, bienal ve istanbul modern, cumartesi mental clinic’ten this is fucking awesome. bunlarla bitse yine iyi, non stage yarın başlıyor yanlış hatırlamıyorsam. e tabii bir de kendi işimiz gücümüz var, parti böceği değiliz bu hayatta sadece. durum bu olunca düzenimiz epey bozuldu. sadece bir hafta deyip üstünde durmamaya çalışıyoruz ama sergileri gezerken aklıma gelen parlak fikirler de birkaç saate uçup gittiğinden artık yanımda ses kayıt cihazı mı taşısam acaba diye düşünmeye başladım.

kısaca geçmek gerekirse dün akşamki salt açılışı tam bir hüsrandı. açık sinema programını sadece facebook ve twitter’dan duyurma politikalarını açılışa da uygulama kararı almışlar sanırım, in cin top oynuyordu koca mekanda. istanbullaşmak sergisine gelirsek, geçen sefer espas duygusunu yoğun olarak hissettiren mekanın bu sefer tekil ve hacimsel işlere yöneldiğini hissettim. evet, fiziksel şeylerden bahsediyorum ama kalabalık yoğun olmasa da sergiyi doğru düzgün gezmek pek mümkün olmuyor açılışlarda. ilk anda edinilen izlenimler bir yandan yanıltıcı, diğer yandansa zamanında öss sınavına girerken tavsiye edildiği gibi “ilk karar hep doğrudur”. çoğunlukla videolardan oluşan ve istanbullu bizlerin katılımına ve katkısına açık olan sergi fazla yakın olmaya çalıştığı kitleye karşı fazla mesafeliymiş izlenimini bıraktı bende. salt’ın bütün derdi benzerlerinin arasından sıyrılmak, bunu da duyuruya, incik cincik bir yığın iş sergilemeye, sevimli olmaya çalışmadan yapma derdinde. ama bir yandan da bu tavırları oldukça soğuk ve “cool”. cool olmak iyi güzel ama neden “biz” cool olduğumuzda, duyuruya, satışa önem vermediğimizde sponsorlar burun kıvırıyor da başka biri yaptığında yere göğe sığdırılamıyor? yoksa bu balık yakında kokmaya mı başlayacak ne?!

her neyse bu akşam da arter’de kutluğ ataman’ın mezopotamya dramaturjileri sergisinin açılışındaydık. serginin sadece 1. katındaki işlerden şelale arter’e özel olarak üretilmiş, gerisi daha önce istanbul’da olmasa da -ki ben bazı işleri gördüğümü çok iyi hatırlıyorum ama belki de iddiayı yanlış anlamışımdır- dünyada bir yerlerde gösterilmiş. sergi kurulumu hoş, mekan güzel, kalabalık yerindeydi. gidip bir kez daha incelemek gerek tabii ki ama şimdilik her şey yolunda demekle yetineceğim. detaylı yorumlar, son sergisiyle bana “sanatçının ölümü”nü çağrıştıran ataman’ın sergisini didikledikten sonra artık…

yarın nerede miyiz? henüz karar veremedik ama pilot‘taki halil altındere retrospektifi dans edemediğim devrim benim değildir oldukça çekici görünüyor. şimdilik!

Comments

“istanbul’da sanatsal yoğunluk!!!” için bir cevap

  1. Anonymous Avatar
    Anonymous

    Ataman sergisiyle ilgili ayrintili yorumlarinizi bekliyorum.

Anonymous için bir cevap yazın Cevabı iptal et