bir lone twin var, bir de lone twin theatre. biri iki kişilik, gregg whelan ve gary winters’tan oluşuyor, dünyayı geziyor, meydanlarda, köprülerde, tiyatrolarda insanları biraraya getiren performanslar yapıyorlar. diğeriyse, yani lone twin theatre, tam bir tiyatro topluluğu. benim şansıma ikisini de yakından tanıma fırsatı düştü riga’da.
nine years gregg ve gary’nin lone twin’deki dokuz yıllık birlikteliklerini lecture-performance şeklinde anlattıkları bir performans. fotoğraflar üstünden ilerliyor daha çok. “look at me. take a great big look at me. do i look happy? is this happiness? this isn’t happiness. this, my friend, is shittiness.” şeklide başlayan uzun monologun bölümler arasında okunduğu nine years izlerken “bu ne ki şimdi?” duygusunu uyandırmasına rağmen (nasıl ki asıl performansı izlemek varken videosuna bakmak iç sıkıcıysa), aklımdan çıkmayan monolog sahnesiyle riga’da izleyebildiğim etkileyici iki işten biri oldu (ilki quizoola! sanırım). metinlerle oynamaları, kendi dünyalarını melville’in moby dick‘i gibi kült eserlerle birleştirmeleri iyiydi. ingiliz dilinin ne kadar yüce olabileceğini, belki de hepimiz onu fazlasıyla çat pat konuştuğumuz için, çok kolay unutuyoruz. lone twin’in nine years monologu ve ten journeys to a place where nothing happens‘ta sahneye gelen ve hediye dağıtmak için şiir okunmasını bekleyen noel baba’nın isteğine bir yeats şiiriyle cevap veren ve dilin armonisini iyice hissetmemizi sağlayan ingiliz adam bana uzak bir ülkede büyük ziyafetler çektirdiler.
homo novus – riga / 4
lone twin theatre’dan ve the catastrophe trilogy‘den bahsetmek gerekirse: çağdaş bir oturma düzeninde oynanan oldukça klasik, müzikalvari bir tiyatro anlayışı söz konusu. fazlasıyla edebi, temsili, sembolik ve hikayeci. ortak yapımcılarına bakıp da şaşırmamak elde değil çünkü avrupa’nın en yenilikçilerini arkalarına almışlar denebilir: kunstenfestivaldesarts (brüksel), brut (viyana), sophiensaele (berlin) bunlardan sadece birkaçı. işin kötüsü durum böyle olunca insan kendisinden fazlasıyla şüphe duymaya başlıyor ve birer saatlik aralarla neredeyse altı saate yayılan üç gösteri sırasında hayatı, zevklerini, eleştirisini dayandırabileceği ince duvarları evirip çeviriyor uzun uzun. alice bell, daniel hit by a train ve the festival‘den oluşan üç bölüm bana hiçbir şekilde ilham verici görünmediyse de, oyundan birkaç gün önce baltık denizi kıyısında birlikte plaj voleybolu oynama zevkine vardığım oyunculardan guy dartnell ve nina tecklenburg’un keyifli takım arkadaşları olduğunu söyleyebilirim :)
bu arada, evet denizin ortasında gördüğünüz o küçük evcik bir sauna. içeride sıcak bir ortam var. ama önce buz gibi suları geçip oraya ulaşmanız gerekiyor. yolunuz riga’ya düşerse 1-1,5 saat araba yolculuğunu göze alıp baltık denizi kıyısına bir uzanın. karşınıza plaj voleybolu oynayacak bir lone twin theatre takımı çıkar mı blimiyorum ama ufuk çizgisini kaybedeceğiniz, huzura doyacağınız birkaç saat geçirebilirsiniz.
Comments
“homo novus – riga / 4” için 2 cevap
-
Bu isleri nasil izleyebiliriz?
-
lone twin aslında tam tiyatro festivali'ne uyacak bir topluluk. belki nine years değil ama topluluk işleri cuk oturur. keşke 3.richard'a bütçelerinin %70ini ayırmayıp (bir bilgim olduğundan değil ama muhtemelen böyle yapmışlardır) daha çok küçük bütçeli kaliteli yapım getirseler. neyse belki bunları da getirecek başka yerler olur ileride…



Anonymous için bir cevap yazın Cevabı iptal et