her zamanki halimiz

garip zamanlarda yaşıyoruz. notos dergisinin haziran-temmuz sayısı oğuz atay’a ayrılmıştı. temmuz ayının ortasında birden her yerde dergiden bahsedilmeye başlandı. sebep: doğan hızlan’ın köşesinde dergiden ve şavkar altınel’in oğuz atay’ı nasıl sevmediğinden bahseden yazısı. başka bir sürü yazının da olduğu, ne olursa olsun güzel bir çalışmayı neden tek bir yazıyla öne çıkarmak gereksin ki? şimdi facebook’ta görünce şoke oldum, üstüne düşen düşmeyen herkes, hayatlarında bir kez şavkar altınel bile okumamış olanlar küçük yorumlar eşliğinde radikal’in internet sitesindeki habere link vermişler. ve bildiniz, radikal’in sitesinde habere yapılmış tam 35 yorum var. kimi şavkar altınel’i bilmiyor, kimi oğuz atay adını hayatında ilk defa duyuyor. e bu durumda sanırım yine de büyük ödülü olumsuzun dikkat çekiciliğinden bilinçsizce de olsa faydalanmış olan ve hem kendisinin hem de atay’ın isminin kimilerince duyulmasına ve hatta kitapçılara koşulup 1-2 kitap kapılmasına vesile olmuş olan şavkar altınel’e vermek gerekiyor.

bu arada ben de en az atay kadar altınel’i ne kadar sevdiğimi belirtmek isterim. şiir kitaplarını bilmem pek ama kendisi, bence, büyük bir gezi-yaşantı yazarıdır. kvangvamun kavşağı, güneydeki ülke, tepedeki yabancı keyiften dört köşe hissetmenize, anlattığı ülkeleri gezmiş kadar olmanıza sebep olabilecek güzellikte kitaplardır. hatta öyledirler ki oralara gittiğinizde okuduklarınızı bir bir hatırlarsınız, içiniz sıcacık ısınır.

bu yüzden ne birbirleriyle karşılaştırılmalı bu iki büyük yazar, ne de hangisi daha çok tanınıyor diye sidik yarışı yapılmalı. hele ki eleştiri kurumunu “bu nasıl eleştiri?!” şeklinde altınel’in oldukça kişisel, samimi ama bir o kadar da gerekli (evet bence eleştiri de kişisel olmak durumundadır) yorumu ekseninde bir kalıba sokmaya çalışmak tam bir saçmalık. ama sanırım burada sorun bir kez daha 1,5 aylık dergiyi sırf doğan hızlan konu edindi diye sayfalarına taşıyan medyadadır, işine geldi mi tepkisel, provokasyona yatkın ve cahilliğinden zerre kadar utanmayan insanlarımızda* değil…

*aralarında her zaman olmasa da zaman zaman hepimizin yer aldığından kuşkum yok.

Comments

Yorum Yapın