dün akşamüstü bodig sanatçı kolektifi tarafından düzenlenen reBODyInG santralistanbul galeri 1’de portakal suyu ve beyaz şarap karışımından oluşan bir punch eşliğinde başladı.
sadece 3 gün askıda kalacak yerleştirmeleri görmek için vakit sınırlı. bedenle empatiye imge ve ses üzerinden bir yaklaşım getiren yerleştirmelere yer verilen sergi bölümünde tolga tüzün’ün permanence isimli ses yerleştirmesi, aylin kalem’in armando menicacci ve diğer boDIG üyeleriyle gerçekleştirdiği reBODyInG yerleştirmesi (hareket eden bedeni izleyen kameraların etkileşimli olarak görüntü ve ses göndermesi temelli) ve jacques vannet ve armele portelli’nin eden isimli video yerleştirmesi bulunuyor.
gilda, marcello mastroianni, marilyn monroe gibi yıldızların ve karakterlerin kesilmiş kareleriyle hazırlanan eden en çok ilgimi çeken ama sesle ilgili bir sorun olduğu için bir türlü izleyemediğim çalışma oldu. tolga tüzün’ün permanence ses yerleştirmesinin üç bölümlü bir araştırma olduğunu (ses yerleştirmesi, canlı konser ve web application) ve bu akşam aksanat’ta saat 20:00’de gerçekleşecek programda seda röder’in piyanoda canlı konser versiyonunu çalacağını belirtmem gerek. hareket-ses etkileşimli yerleştirme ise her zamanki gibi karşısında geçirdiğim kısa sürede kafamın basmadığı çalışma oldu. bu tip yerleştirmelerin kurallarını bir türlü algılayamıyorum, yapamayınca da içinden çıkamıyorum.
bundan sonraki programa gelirsek… bugün saat 15:30-18:00 arasında santral kampüsü e4 binası 302 no’lu sınıfta bir panel var. yarın akşam saat 19:00’da ise enerji müzesi’nde amsterdamlı ikili duo x ve bilgi üniversitesi laptop orkestrası (bu ne ki diye düşünmeden edemiyor insan!) ibulork’un bir konseri olacak.
bedenin teknoloji ile ilişkilerine, beden-imge-ses-uzam ilişkilerine meraklıysanız gidin bir bakın, hoşunuza gidebilir.

Yorum Yapın