velvele

bir kültür-sanat etkinliğinin haber olabilmesinin tek koşulunun birilerinin tavuğunu kışkışlaması, oraya buraya bok atması olan bir ülkede bir şey yazasım gelmiyor. geçen hafta dikmen gürün ve zeliha berksoy’un atatürk ve deniz gezmiş’e laf atan türk-alman ortak yapımı, kabine oyununun garajistanbul’daki gösterimini terk etmesi konuşuldu. sanmıyorum ki oyun başka bir özelliği ile haber olabilmiş olsun.

şu günlerde de v. s. naipaul’un müslüman karşıtlığı konuşuluyor. yazık ki naipaul birkaç ay önce başka bir etkinlik için istanbul’a geldiğinde hiç bu kadar gürültü koparamamıştı. belki arkasında istanbul 2010 ajansı yoktu, belki yazarlar parlamentosu’nu daha anlamlı bir yer gördüler karşı çıkanlar. ya da kim bilir, birileri birilerinin kulağına naipaul’un müslüman karşıtı cümlelerini fısıldamış olabilir mi haber yaptırmak, kızılca kıyamet koparmak için?

içimden basıncılarımızı cezbedecek kışkırtıcılıkta bir sahte bülten-haber yazmak, ortalığı birbirine katmak geliyor. olur mu bana katılan aranızdan?

gazetelerin daha renkli olmak uğruna hap boyuna indirildiği, kültür-sanat sayfalarının kaldırıldığı, “sanatçı” sıfatıyla ortalıkta dolaşanların içlerinin her gün daha da boşaldığı günlerde böyle bir eylemden başka çare yok bence…

Comments

“velvele” için 2 cevap

  1. yenal Avatar

    Şu Naipaul meselesi o kadar aptalca ki, söyleyecek söz yok…

    Bugün bir de Ahmet Hakan yazmış ki, sanırsın yıllardır döne döne Naipaul okuyor.

  2. chloé Avatar

    dün akşam cnn türk'te hilmi yavuz takdire şayan fikirlerini açıklıyordu. anlaşıldı ki naipaul'u daha çok eleştirilerden takip ediyor, kendi cümlelerinden ise habersiz.
    e bizim buralarda başka türlüsü de beklenemezdi zaten!

chloé için bir cevap yazın Cevabı iptal et