Kategori: sinema
-
Beyaz ayarı yapılmamış bir film: Kırık Beyaz Laleler
Kendimi genel olarak işe yaramaz bulsam da aynı şey arkadaşlarım için söz konusu değil. Geçen hafta İstanbul Film Festivali kapsamında Türkiye’de ilk kez gösterilen Kırık Beyaz Laleler‘i izledikten sonra bir kez daha bunu düşündüm. Aykan Safoğlu’nun yazarı, yönetmeni, editörü, yapımcısı, kısacası “auteur”ü olduğu Kırık Beyaz Laleler‘e James Baldwin’in İstanbul günleriyle ilgili bir film izleyeceğimi düşünerek gittim geçen…
Written by
-
Dallas Buyers Club !F İstanbul’da
Oscar törenine daha bir ay var neredeyse ama biz filmleri tamamladık sayılır. Dün akşam izlediğimiz Dallas Buyers Club‘ın !F İstanbul’da gösterileceğini okuyunca hemen yazayım dedim. Kaçırmayınız efendim. Kaçırmayınız çünkü ilk sahnesinden itibaren etkileyici bir film. Yönetmen Jean-Marc Vallée. Başrolde Matthew Mcconaughey. Yine bir erkek filmi. Ama en azından bu sefer renkli, süslü dünyalar, nasıl zengin olunur…
Written by
-
Kadınsız bir Hollywood
Ocak-Şubat ayları sinema ayları. Evde her akşam başka bir filmin dünyasına daldığımız son iki hafta boyunca izlediklerimizin bir listesi: American Hustle (yön: David O. Russell) 12 Years a Slave (yön: Steve Mcqueen) The Wolf of Wall Street (yön: Martin Scorsese) The Act of Killing (yön: Anonymous, Christine Cynn, Joshua Oppenheimer) Her (yön: Spike Jonze) As I Lay…
Written by
-
bunlar da var
henüz satır satır okumasam da ilginç iki site/yazıya rastladım, bilmeyenlere duyurulur: http://eipcp.net/transversal/0102/marchart/en http://acikelestiri.tumblr.com bir de güzel sinema haberi: istanbul modern geçen yıl emin alper’in tepenin ardı filmini önden önden seyretmemize vesile olan genç türk sinemacılar programını (tam adıyla “biz de varız!“) önümüzdeki günlerde tekrarlıyor. filmlerin çoğunun bu topraklarda gösterime girme olanağı bulabileceğinden şüpheliyim, bu da istanbul modern’in…
Written by
-
hafta sonu
bienal macerası: antrepo’daki kalabalıktan gözüm korktu, kaçtım. salt beyoğlu kalabalık görünüyordu, girmeye bile yeltenmedim. arter tam istediğim gibi sakindi. favorim ikinci kattaki basel abbas&ruanne abou-rahme işi oldu. bolaño ve godard’ı harmanlamasının, “haydut”luğa farklı kategorilerden, çeşitli kaynaklarla beslenen bakışlar sunmasının bunda büyük etkisi olduğu kesin. ali artun’un anne ben hıyar mıyım? yazısından etkilenmemeye çalışsam da şu…
Written by