Kategori: caz
-
İstanbul’dan Ceramic Dog Geçti
İstanbul müzik açısından dünyanın en hareketli kentlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Salon olsun Babylon olsun, her daim düzenlenen festivaller olsun belli bir kitlenin müzik ve onunla direkt bağlantılı sosyalleşme açlığı/ihtiyacı gideriliyor. Biz caz severler bundan her zaman nasibimizi alamıyoruz elbette. Ne de olsa New Orleans gibi sonsuz seçenek olan bir yerde yaşamıyoruz; ama bunun tek…
Written by
-
sponsor, sanat, protesto ve elbette ramazanda caz
konumuz “sözde bağımsız sanat”, sponsorlar, politika vesaire. bir+bir’de güzel bir yazı çıkmış: http://birdirbir.org/sponsorlu-hayatimiz-logolarin-golgesinde-muzik-dinlemek/ geçtiğimiz yıllarda bp ile 20 yıllık sponsorluk sözleşmesinin sonuna gelen tate modern sözleşme yenilemek üzere masaya oturdu. bp’nin meksika körfezi’nin altını üstüne getirdiği, doğal hayatı neredeyse bitirdiği dönem. sanatçılar tate’in önünde ve içinde performatif eylemler yapmaya başladılar. en meşhurlarından biri tate’in önüne döktükleri…
Written by
-
caz festivalinde üç kadın, iki apayrı gece
erykah badu 13 temmuz’da nihayet istanbul’daydı. konsere birlikte gittiğim arkadaşlarımın iddiasına göre bu ikinci gelişiymiş ama ben bu konuda doğrulayıcı bir bilgiye rastlayamadım, hafızası süper olan, “evet bu ikincidir” diye kanıtlayabilen varsa beri gelsin. badu bizim evde fazlasıyla özeldir. öyle özeldir ki bir gece ansızın mukavva kutusundan fırlayan siyah miniği görüp birkaç saat içinde “bunun…
Written by
-
hoşgeldin caz!
ağustos ayıyla birlikte ramazan ayı, ramazan ayıyla birlikte mantık dışı etkinlik ramazanda caz hayatımıza geri döndü. cazın ramazan ayıyla, dinle imanla değil ama bambaşka şeylerle ilgili olduğunu nasıl anlatmalı? benim ilk aklıma gelen boris vian’ın günlerin köpüğü‘nün önsözüne yazdıkları oldu: “Hayatta, en önemlisi her şey üstüne a priori yargılara sahip olmaktır. Öyle görünüyor ki, aslında,…
Written by