Şimdi İstanbul’da olsam…

Jeanne Moreau gibi sokaklarda volta atıyor olurdum… Arka planda da, kafamın içinde ya da kulaklıklarımda mutlaka Miles Davis’in Ascenseur pour l’Echafaud filmine yaptığı müzikler çalardı. Bu dağ başının en kötü yanı insanın ne yana yürüyeceğini bilememesi. Şehir hayatının ne gürültüsünü, ne kalabalığını, ne de karmaşasını, sadece uzun, avare yürüyüşlerini özledim.

Comments

“Şimdi İstanbul’da olsam…” için 2 cevap

  1. amokachi Avatar

    Sana yasak bir yataktan yeni çıkıp, arsızca mutlu kendini sokaklara vurmanın dayanılmaz hafifliği… :)

  2. chloé Avatar

    Ya da ulaşamadığın sevgilini düşünerek sokaklarda ağır ağır ve düşünceli yürümek…

Yorum Yapın