To Rome with Love – Woody Allen

Woody Allen’ın son filmi. Üstad kendini bu sefer Roma semasına bırakmış. Sonuç: biraz fazla turistik reklam kokan bir film. Allen’ın etrafında çok mu şakşakçı var, yoksa bir ölüm paranoyasına kapılıp kafasındaki tüm fikirleri bir an önce hayata geçirmek için son çırpınışlarını mı yapıyor bilmiyorum ama bir mola vermesinde fayda var.

Film dört birbirinden bağımsız hikaye üstüne kurulu. Böyle birbirleriyle hiçbir ilgisi yokmuş gibi görünen hikayelerden oluşan filmlerden genelde bir noktada tüm bu hikayeleri ve karakterleri birbirine bağlaması beklenir. Böyle alıştığımızdan belki, ya da meşhur Çehov kuralı içimize işlediğinden (sahnede tabanca varsa oyunda bir rolü olduğu, “gerekli” olduğu içindir). Allen ise hikayelerinin tek ortak noktası olarak Roma’yı sunuyor bize. Kısaca aslında Roma’da geçen kısa filmlerden oluşan bir uzun metraj film var karşımızda. Bir sürü yıldızı doluşturduğu hikayelerinde elbette gülümsememek elde değil. Bunlardan bana en gereksiz gelense Roberto Benigni’nin sebepsizce üne kavuşan adamı canlandırdığı bölüm oldu. İtalyan seyirciyi tavlamak için ismine ihtiyaç duyuldu sanırım.

“Allen’ın hakkı Allen’a” demekten başka çare yok bence. Onun olmadığı bir dünyada, çılgın fikirlerinden mahsun kalsak daha iyi mi olurdu? Hayır. O zaman ne yaparsa yapsın, izlemeye devam.

The Guardian web sitesindeki bir film eleştirisinin altına bırakılan yorum çok hoşuma gitti bu arada: “Sevgili Woody, sinemanın iyiliği için lütfen emekli ol. Çoktan geç kaldın bile.”

Comments

Yorum Yapın