değinilmeyenler üstüne

şimdi bir liste yapmak gerekiyor. bu liste tembelliğimin belgesi olarak burada duracak. nisan ayı yazı çizi işlerine yeterince zaman ayırmadığım bir ay oldu. işte hakkında tek kelime etmediklerim üstüne kısa notlar:

filmler:
wait until dark – terence young (audrey hepburn’ün kör bir kadını canlandırdığı 1967 yapımı bir polisiye film)
tyronnosaur – peddy considine (sahibi tarafından öldürülen bluey adlı köpekle açılan, 2011 yapımı tam bir irlanda filmi)
the outsiders – francis ford coppola (1983 yapımı bir coppola klasiği)
fever pitch – david evans (1997 yapımı filmin bir de drew barrymore’un başrolde olduğu 2005 yapımı amerikan versiyonu var. nick hornby’nin aynı adlı romanından yine nick hornby tarafından senaryolaştırılmış, küçük, şirin bir film)
şahane misafir – ferzan özpetek (böylece cem yılmaz’ın da iyi bir yönetmenden çok iyi bir oyuncu olduğu kanıtlanmış oldu. ferzan özpetek insanı keyiflendiren filmlerin romantik yönetmeni. bu adamın estetik duygusunu, anlatımını seviyoruz, hikayesi bazen baştan savma olsa bile…)

sergiler:
bülent erkmen’in nişantaşı’ndaki milli reasürans sanat galerisi‘ndeki retrospektif sergisi son işler 5 mayıs’a kadar görülebilir. özellikle basılı malzemeleri, “bir zamanlar neler yapılıyormuş” diyerek elinizde evirip çevirebilmeniz için güzel bir olanak. özellikle ferit edgü’nün yayınevinden çıkmış ön kapakta yazı yerine yazıların siyah bantlarla kapatılmış halleri görünen kitaplarına bayıldım.

mısır apartmanı’ndaki galeri zilberman‘da isviçreli sanatçı clarina bezzola’nın inside out sergisi 10 mayıs’a kadar görülebilir. serginin açılışında bezzola bir de performans yaptı ki “performans nedir?” üstüne kara kara düşünür olduk. bezzola’nın performansı bir çocuk oyununu andırıyor, ingilizce ve almanca şan tekniğiyle söylediği şarkılarla sahneden indirilmiş bir tiyatroya benziyordu. sergideki fotoğraflar performansın fotoğraflarından oluşuyor. açılışta bedri baykam’dan tutun hasan bülent kahraman’a ve sosyetenin boyalı-boyasız parfümlü ve şık kadınlarına kadar “seçkin” bir kitle vardı. umarım galericilerimiz yurtdışından böyle anlamsız performanslar getirmek yerine istanbul’dan yaratıcı seslere ve bedenlere o kirletilesi beyaz duvarlarını teslim etme cesaretini gösterirler de yakın zamanda hareketli işler izleriz.

yine mısır apartmanı’ndaki galeri non‘da 5 mayıs’a kadar nazım hikmet richard dikbaş ve extramücadele’nin ortak sergisi nereden gelmemiz gerekiyorsa oradan gelmişizdir görülebilir. bu aynı zamanda bana da bir not olsun çünkü henüz doğru düzgün gezebilmiş değilim.

sıraselviler caddesi’ndeki pilot‘ta hamra abbas’ın şehir ve gündelik hayat sergisi 19 mayıs’a kadar görülebilir. biz gördük, gördüklerimizi beğendik ama başlıkla bağlantıyı pek kuramadık. bize dokunamadı, belki size dokunabilir. daha önce de yazmıştım sanırım ama tekrarlamak istiyorum: pilot’u konumu, sunumuyla çok beğeniyorum.

beral madra, norgunk yayınları’ndan ayşe ve alpagut gültekin ve urart’tan erol sağmanlı’nın ortaklaşa kurduğu akaretler’in yeni galerisi kuad‘da 24 şubat-28 nisan arasında kesintisiz avangard sergisi gerçekleşti. yugoslav avangardına marinko sudac koleksiyonu üstünden bir bakış atan sergide ilginç performans videoları ve fotoğrafları vardı ama sunum yerlerde sürünüyordu. bu kadar ilginç bir serginin farklı bir sunuma ihtiyacı vardı. kuad’ın ikinci sergisi fluxus 50 10 mayıs’ta başlayacak. yine performansa değinen işler olacağı kesin…

Comments

Yorum Yapın