mana’lı bir pazar

galeri mana’yı nedense bir türlü bulamıyorduk (evet ilk cümleden bu zamana kadar yolumuzun düşmediğini itiraf etmiş oldum), sonunda güzel mekan karabatak’ın hemen yanında karşımıza çıktı. murat akagündüz sergisinin kaçırmayın demek isterdim ama arter’in ilk ya da ikinci sergisini gördüyseniz, bu serginin en etkileyici işi olan kuş gözlerinden oluşan televizyon yerleştirmesini de görmüşsünüz demektir. galeri mana anlaşılması güç resimlerin yanına hiçbir açıklama koymayarak kendini belki çok “temiz” konumlandırıyor ama konuyla birebir ilgili olmayan bizleri kaçırmış oluyor. mekanda çalışan arkadaşımız a. olmasa o resimlerin neden bu kadar beğeni topladığını öğrenememiş ve o gözle bakamamış olacaktık. meğer efendim cumhuriyet’in ilk dönemlerinde anadolu’ya avrupai manzara resmi yapmaya gönderilen yetenekli türk ressamlarına insanlı manzaralar yapmamaları emri verilmiş ki halkın sefaleti ortaya çıkmasın. tabii maksat “ne güzel yerdir gezsen anadolu’yu” mesajı vermek, gerisini de boş vermek. anadolu macerasını tekrar etmek isteyen akagündüz de gitmiş hikayeyi baştan yazmış. kısaca böyle, derinlemesine öğrenmek isteyenler araştırsın. şahsen mekanı çok beğendim, resimlerin mekanla uyumuna bayıldım, resimlerde ilginç bir teknik kullanıldığını da anladım (reçineymiş) ama kuş gözleri dışındaki eserlerin kendilerini çok da ilginç bulmadım. o mekanda ne performanslar yapılır, daha çok onu hayal ettim içindeyken.

galeri mana’nın en güzel yanı aynı sokağı paylaştığı karabatak bence. birkaç haftadır 1-2 sokak ötedeki ops favori kafemiz olmuştu ama karabatak da hiç fena değilmiş. kaçışı karaköy’de, sakin ve henüz ele geçirilmemiş kafelerinde bulduk denebilir. umarım asmalımescit’in yıllar yıllar önceki halini andıran bu güzel ve huzurlu yerler daha uzun zaman böyle kalır, işgal edilmez…

Comments

Yorum Yapın