istanbul film festivali’nin uluslararası yarışma filmlerinden albert nobbs‘un biletleri çoktan tükenmiş duyduğuma göre. kimse kusura bakmasın ama glenn close’un hatrını bile saymaz, albert nobbs yerine uğultulu tepeler‘den yana kullanırdım oyumu.
close’un canlandırdığı albert bir otelde garson olarak çalışan ve kadın olduğunu 14 yaşından beri gizleyen bir “erkek”. sakin bir hayat sürüp kazandığı tüm parayı odasındaki bir zemin tahtasının altında saklıyor. tüm hayali de küçük bir dükkan alıp tütün satmak. elbette ki planları hayal ettiği gibi gitmiyor…
hikayesini istvan szabo’ya borçlu olan film belki yönetmenliği de onun elinden çıksa çok farklı olabilirdi. rodrigo garcia’nın yönetmenliğiyse bana sinemanın coşkusunu yaşatamadı. hikayeyi tek başına okumak çok keyifli bir deneyim olabilirdi ama filmde özel bir ışıltı yok. glenn close’u erkek rolüne hazırlamak için yapılan iki saatlik makyaj, erkeksi bir yürüyüşe sahip olmak için giydiği büyük ayakkabılar, aldığı kilolar gözlerimizi boyayabilir ama içimize işlemiyor.
kim bilir belki de albert nobbs‘un tek hatası uğultulu tepeler‘den sonra karşıma çıkmak oldu…

Yorum Yapın