oscar filmlerine 1966 yapımı bir flaman filmiyle ara verdik. yönetmen isim itibariyle walon gibi görünüyor ama the man who had his hair cut short flamanca çekilmiş bir film. sight&sound’da methini okuyup büyük bir hevesle başına oturduk ama maalesef hüsrana uğradık. flaman sinemasının neden meşhur olmadığı çok açık.
the man who had his hair cut short şiirsel, vaatlerle dolu bir isme ve bir fransız filminin cool karelerine sahip olsa da senaryo açısından fazlasıyla monoton. film, öğrencisine aşık bir lise öğretmeninin bilincini takip etmemizle açılıyor. aşık olduğu öğrencinin mezuniyet törenine giderken onu son kez görecek olmanın telaşıyla iki dirhem bir çekirdek hazırlanan öğretmenimiz fran ile göz göze gelmeyi bile başaramıyor. sonrasında öğretmenliği bırakıyor, hukuk alanında çalışmaya başlıyor ve hayat fran’i tekrar karşısına çıkarıyor. dengesiz baş karaterimiz fran’i bir otel odasında öldürdüğünü zannediyor ve kendini akıl hastanesinde buluyor. filmin sonu da böylece geliyor.
bilinç akışı edebiyatta etkileyici, sinemaya uyarlandığındaysa üstüne yüklendiği dış ses nedeniyle can sıkıcı. sinemanın bir görüntü sanatı olduğunu unutmadan dış ses kullanımını makul bir seviyede tutmak gerekiyor, bu da her senaristin, her yönetmenin becerebildiği bir şey değil ne yazık ki. andré delvaux’nun başka filmlerine de göz atmak gerek. internette ilk aramada bulunan kaynaklarda 95-450TL arasındaki fiyatıyla ender parçalar arasında olduğu belli olan johan daisne’in aynı adlı kitabı da kesinlikle merak edilesi.
Günlerin Köpüğü 
Yorum Yapın