gisèle vienne’den kaybolma üstüne tekinsiz bir oyun

gösteri sanatlarının daha doğrusu tiyatronun görsellikten ibaret olduğunu ya da olabileceğini düşünüyorsanız, gisèle vienne’in spielart kapsamında izlediğim this is how you will disappear oyunu tam size göre olabilir.

sahnede tekinsiz bir orman, çeşitli hareketler tekrarlayan (mükemmele ulaşmaya çalışan) bir cimnastikçi kadın, onun antrenörü ve düşmüş bir rock yıldızı var. oyuncuların herhangi bir anlamı ya da rolü olduğunu söylemek zor çünkü başrol ışıklarda, tüm sahneyi zaman zaman istila eden “dry-ice”ta (türkçe tam karşılığını bilmiyorum ama sahneden seyircilere doğru yayılan yoğun bir sis yerine yoğun bir soğuk, sise benzer buz düşünün, işte bu dry-ice) ve elbette kulakları sağır edici müzikte. orman buz bulutunun arkasında değişiyor, özellikle önlerde oturuyorsanız size doğru hızla gelen buz bulutu içinizi titretiyor. oyuncular olmasa, ağızlarından dökülen anlamsız replikler olmasa, sadece bu sahne şovuyla kendinizden geçebilir, her şeye hayran kalabilirsiniz. bense ne yazık ki kulaklarımı tırmalayan, teknik sorunların ön planda olduğu bangır bangır sesten fazlasıyla rahatsız oldum, tiyatronun bir görsel hayranlık ögesi olmadığını, saçma bir şeyler varsa bile bunun en azından zekice hesaplanmış olması gerektiğini düşünüp durdum hemen hemen 1,5 saat boyunca. sahnede inşa ettikleri mükemmel ağaçlar, koca orman, sahnenin önüne çektikleri incecik tül perde ardında oyunun sonunda uçan baykuş (harry potter’ın baykuşu!) ve diğer görkemli kuş gözümü bir an için alsa da boyamaya yetmedi. oyunun yaklaşık bir karış uzunluğundaki ortak yapımcı listesi de şatafatın halen bir numara olduğunu kanıtladı.

bu kadar görsel bir oyun hakkında fazla lafa gerek yok. fotoğraflar konuşsun. sahnede neler neler yapılabileceğini görmek, hayran olmak isteyenler this is how you will disappear‘i – ki oyunun adı ön sıralarda oturan ve buz bulutunda titreyen ve kaybolan seyirciler için oldukça anlamlı – kaçırmasınlar. ve hatta michele-anne de mey’nin 2009’da biennale de danse kapsamında charleroi’da izlediğim neige (kar) oyunu da, yine ince bir perde ardında geçen görselliği zengin sahneleri, mükemmel vücutlu dansçıları ve sahneyi tamamen kaplayan kar taneleriyle başarılı bir oyun olamasa da etkileyici bir imge yaratmıştı.

Comments

Yorum Yapın