çok merak ettiğimiz bir film vardı, dün akşam izlemeyi başardık: yine pasolini’den teorema. 1968 yapımı film tam bir gizem kumkuması.
anne, baba, bir kız, bir erkek iki çocuktan oluşan bir ailenin evindeyiz. zengin olduğu her halinden belli olan aileye evde yaptıkları bir parti sırasında gizemli bir adam dahil oluyor ve varlığını sorgusuz sualsiz, hatta bir tür büyülenmişlik haliyle kabul ediyorlar. tuhaf bir cinsel güce sahip olan yakışıklı yabancı (terence stamp’in genç halleri) ev ahalisinin gizli kalmış arzularını su yüzüne çıkarıyor, varlığıyla rahatlattığı, mutlu ettiği insanlar onun aniden evi terk etmesiyle açığa çıkmış vahşi duygularıyla (id) ne yapacaklarını şaşırıyorlar. evin annesi sokaklarda bulduğu genç erkeklerle yatmaya başlıyor, evin kızı bir kriz geçirip akıl hastanesine kaldırılıyor, evin hizmetçisi köyüne geri dönüp süper güçleriyle hastaları iyileştiriyor, evin oğlu çılgın resimler yapmaya başlıyor ve evin babası fabrikasını işçilere bırakıp “çıplak vatandaş”a dönüşüyor.
tüm bunlar tahmin edebileceğiniz gibi fazla konuşmaya gerek kalmadan, belirgin bir sadelik ve gerçek bir gizem haresine bürünmüş şekilde gerçekleşiyor. gelmeden önce “yarın geliyorum” şeklinde bir telgraf gönderen, eve bir anda yerleşen yabancıyı önceleri evden uzakta yaşayan bir oğul zannetsek de çok geçmeden varlığına, çekimine bir açıklama aramayı biz de bıraktık. olan biten hiçbir şeyin bir açıklaması yok. bu yanıyla bunuel’in 1972 yapımı the discreet charm of the bourgeoisie filmini fazlasıyla anımsatan teorema pasolini ustanın izlemediğimiz diğer filmlerini de ardarda izleme isteği uyandırdı bizde. gizemli yabancının ağına mı düştük acaba?

Yorum Yapın