yeni alman sinemasına vakıf olmak isteyenler için 19 haziran’a kadar istanbul modern’de güzel bir program var: ölüm bizi ayırana dek – almanya’dan yepyeni filmler. bugün sophie heldman’ın yönettiği satte farben vor schwarz (karanlıktaki renkler) ve florian cossen’in yönettiği das lied in mir (içimdeki şarkı) filmlerini izledim. yağmura meyilli bir cumartesi gününde, sağanak anını istanbul modern’in biraz fazla serin ama korunaklı duvarları arasında geçirdiğim için şanslıyım.
karanlıktaki renkler deneyimli oyunculara sırtını yaslayarak tipik bir “yaş”lanma bunalımını konu alıyor. maalesef ne oyunculuklar ne senaryo ne de çekimler iç açıcıydı. bunalımlarına kendi kendilerine “hazin” bir çare bulan çift, sanırım, pek şahit olmak istemediğim durumlardan bahsettiği için özellikle ilgimi çekmedi. (afişteki güneşli yola kanmamanızı öneririm, epey bunalım bir film)
içimdeki şarkı‘da ise üvey çocuk olduğunu keşfeden alman bir yüzücü maria buenos aires’te gerçek ailesini, hayatının hiç hatırlamadığı ilk üç yılını bulmaya çalışıyor. arjantin havasından mıdır bilinmez, yine sorunlu bir kadını başrole oturtsa da çok daha ilginç ve izlenesiydi.
alman sinemasının yeni yüzü beni şimdilik tatmin etmese de, daha önümüzde bir hafta ve izleyecek bir sürü film var. istanbul modern’e perşembe günleri ücretsiz giriliyor ve dört seansta dört farklı film var. en azından perşembe gününü not edin bence. daha çok boş vakti olanlar için tam program burada.


Yorum Yapın