dün akşam yazbükey‘in bir kolu olarak tanıdığımız emel kurhan’ın ilk sergisi devinimsiz seyahat‘in açılışı vardı galeri non‘da. ilk defa bir açılışlarına denk geldim, epey uzun sürüyormuş, kalabalık ve hareketli geçiyormuş meğer. teoman, göksel gibi içi geçmiş arabesk-pop-rock yıldızların yanında küçük kızların fotoğrafçısı nazif topçuoğlu ve cevdet erek bana denk gelen isimlerdendi. yarım saat ya da bir punch kadar içeride kaldığım düşünülürse, hiç de fena bir skor sayılmaz.
evet, emel kurhan’ı tasarımları ve her yere yanında taşıdığı küçük köpeği ile tanırdık, meğer bir de kanaviçe işleme merakı varmış (doğru bir şekilde ifade etmişimdir umarım). işlediği kanaviçeleri de yaptığı seyahatlerle, içindeki hikayeci yanla ve biraz da pleksiglas ve neon ışıkla birleştirince ve de derya demir de onu galeriye taşımayı teklif edince bu sergi çıkmış ortaya.
bir kez daha gezmem gerekir belki doğru düzgün bir fikir edinmek için ama ilk bakışta aşk olmadığı kesin hissettiklerimin. genel olarak fazlasıyla kişisel bir hobinin duvarlara asılmış hallerini gördük gibi geldi bana. renkler, hisler eğlenceli olsa da, insana seyahat etme arzusu verse de, ortaya koyma biçimi gerçekten samimi de olsa, bilemiyorum…
tek bir işleme dışında: o da serginin giriş kısmında sayılabilecek bu papağan. insanın yatağının üstüne bir meryem ana resmi gibi asası, geceleri yatmadan ona bakarak dilek tutası ya da sadece hayaller kurası geliyor.


Yorum Yapın