edgü demişken…

kitap-lık dergisinin şubat ayı sayısı ferit edgü’ye ayrılmış bir methiye niteliğindeydi. yapı kredi yayınları’nın kendi kitapevlerinde veya internet satışı yapan sitelerde halen bulunabileceğini umut ediyorum merak edenler için.

ferit edgü, en sevdiğim türk yazarlar arasındadır. türk edebiyatına enine boyuna hakim olduğumu söyleyemem ama bir sabahattin ali’nin kürk mantolu madonna‘sı, bir yusuf atılgan’ın aylak adam‘ı, bir sevgi soysal’ın tante rosa‘sı, sait faik’in bir sürü öyküsünün yanında bir havuz başı ve ardından ferit edgü’nün o/hakkâri’de bir mevsim‘i dönüp dönüp okuyabilecek kadar çok sevdiğim baş yapıtlarımdır. her birinde saklı gönül kırıklıkları, hayaller, yalnızlıklar, sürgünler beni karanlıklara sürüklemek yerine garip bir yaşama arzusu verir. aylaklık yapanları, bir havuzun başında geçip geçmeyeceğini bilmeden bir hayali sevgiliyi bekleyenleri, uzaklarda bir yabancıya aşık ölenleri bildiğimde dünya gözüme daha katlanılır, yaşanabilir görünür. varoluş çabası olmadan, bir şeye ulaşmak için sürekli uğraşmadan, yorulmadan yaşamanın ne anlamı olabilir ki? bazen içimi sıksa, kendimi bir yerlerden atmak istememe sebep olsa da bu bizden çok üstün “yaşam”ın bize ettikleri, kendimi karanlık bir odaya kapatarak, birkaç gün surat asarak, yatağa daha erken girip, yorganın içinden daha geç çıkarak rehabilite ederim kendimi. ve bazen bir anda süreci hızlandıracak bir mucize de oluverir. işte bu yazarlar, öyküler, kitaplar da böyle mucizevî anlarla doludur…

ferit edgü’ye ayrılmış bir kitap-lık dergisini alıp ocakta pişmekte olan ve başından ayrılmamam gereken çorbanın yanında, mutfakta yere çömeldim geçenlerde. edgü’nün reklamcılık maceraları, ada yayınları ve hayalleri, düşünceleri, tutkuları, paris yılları, demir özlü’nün kaleminden tanışmaları, yarım asırlık arkadaşlıkları… dolu dolu bir dosya… bu güzel kaleme, henüz yaşarken bölesine yakınlaşabilmek ne hoş! santralistanbul’daki sergide tekrar ismi karşıma çıktığında birden aklıma geldi tekrar, mutlaka yazmalıyım dedim, vakit henüz çok geç değilken…