2010 cannes palme d’or ödüllü bir film. ocak ayı son birkaç yıldır oscar’a aday olan filmleri izlemekle geçerdi. ama bu sefer o tarafa fazla yüz vermedik, hatta bu konuda düşünmedik bile. doğal gelişiyor akşam seansları.
apichatpong weerasethakul’un 2010 yapımı filmi bir çok yönden şiirsel ve rüya gibi olsa da, içinde bir sürü tuhaflık da barındırmıyor değil. böbrek hastası bir adam olan boonmee amca, kendisine ziyarete gelen baldızı ve onun oğluyla otururken birdenbire ölmüş karısı ve tüylü, kırmızı gözlü bir maymun-canavara dönüşmüş oğlu ortaya çıkıp, filme dahil olabiliyorlar örneğin. filmde olup biten her şeyi anlayamıyorsunuz. küçük küçük birden fazla hikaye var, birbirinden bağımsız (ya da biz bağlantıları kuramadık). gençleşmek isteyip kendini şifalı bir göle bırakan (bir tapınak gölüydü sanırım) ve bir balıkla çiftleşen prenses bu hikayelerden en hoşuydu benim için. zaman zaman bilim kurgu, zaman zaman bir tarkovski filmi izlediğimiz yanılsamasına kapılsak da görsel bir şölen yaratan taylandlı yönetmene teşekkürü borç biliriz.
sight&sound’daki röportajına göre, kendisi tayland’dan başka hiçbir yerde film çekemiyormuş bu arada…

Yorum Yapın