dün sabah şu avrupa yazarlar parlamentosu’nun açılışına bir göz attım. öncelikle geçen sene hilton convention center’daki aynı salonda gerçekleştirilmiş olan istanbul 2010 etkinlik tanıtım toplantısından kat be kat daha şık bir düzen kurulmuştu. bu sefer kimin eli değmişse iyi etmiş, keşke açılışta da bulunsaymış.
bu şıklığın içi ise oldukça boştu. saat 10’da başlaması gereken toplantı 11’e doğru ancak başlayabildi. sunuculuğu üstlenen yetkin dikinciler tam anlamıyla “ağır abi”yi oynadı ve fazla dramatik bir sunum yaptı. salon %75i boştu ve eminim bu kadar çok insan protesto etmiyordu etkinliği. gelmeyi tercih etmemişler herhalde ama dışarıdan katılıma kapalı bir açılış toplantısı için oldukça ruhsuz ve sönüktü. konuşmalardan ise sadece murat belge ve adalet ağaoğlu’na kalabildim. murat belge her zamanki gibi hiç hazırlıksız görünerek (önünde herhangi bir kağıt falan göremedim) etkileyici bir konuşma yaptı. türkçe’deki edebiyatın “edep”le olan ilişkisi, “litterature” kelimesinin çıkış noktası vesaire. adalet ağaoğlu kürsüye çağrılırken kendisinden “kadın yazar” olarak bahsedilmesinden rahatsız olduğunu analatarak başladı konuşmasına. iyi de yaptı, çünkü bu feminist ayrımcılık meselesini ben de henüz çözemedim. dün de taksim meydanı’nda “kadına karşı şiddete son” çadırı kurulmuştu. kadına yapılmasın, erkeğe yapılsın mı? bu mantığı anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
işte sönük başlayan olaylı bir toplantı bugün ve yarın da sürüyor hilton oteli’nde. benden de ancak bu kadar heyecansız bir yazı gelebilirdi böyle bir etkinlik üstüne.
bu akşam çatı stüdyo’da saat 8’deki gösteriye uğramayı düşünüyorum. biraz erotikmiş, 2 saatlikmiş, istediğiniz gibi girip çıkabiliyormuşsunuz. bir bakmakta yarar var. oldukça yavan günler geçiriyoruz ne de olsa…

Yorum Yapın